193 sayılı Gelir Vergisi yasasında aylık ve ücretlerin vergilendirilmesi konusu detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Vergilendirmede artan oranlı vergi sistemi esas alınarak 5 kademe belirlenmiş olup, kademe oranları yasayla kademe miktarları ise takvim yılına has yeniden değerleme sistemi de dikkate alınarak hükümetçe belirlenmektedir.
Gelir Vergisi dilimi oranları ve miktarları ise; 2023 yılı için birinci dilim 70.000 TL ye kadar %15. İkinci dilim 70.000 TL den 150.000 TL ye kadarı %20. Üçüncü dilim 150.000 TL den 550.000 TL ye kadarı %27. Dördüncü dilim 550.000 TL den 1.900.000 TL ye kadarı %35. Beşinci dilim 1.900.000 TL den fazlası %40 tır.
Eğer aylık ve ücret harici başkaca irat ve gelir unsurları söz konusu ise; vergi hesabında matraha dâhil edilir…
Günümüzde sosyoekonomik durumun etkisi ve vergiye konu aylık ve ücretler genel seviyesine bakıldığında, çoğunluk aylık ve ücretlerin asgari ücret düzeyine doğru gerilediği, gelir vergisi dilimi-oranı miktarı yönünden ise beş kademenin 1. ve 2. kademesinde yoğunlaştığı görülmektedir.Son yıllarda asgari ücret miktarındaki nominal artışın hızı ve gelir vergisinden muaf tutulması, özellikle aylık alan memurların gelir vergisi yönünden muafiyetini daha da artırırken, işçi ücretlerindeki gelir vergisi yükü artmıştır.
Gelir vergisi ve ilişkili diğer yasalarda geçen aylık ücret ve gelir tanımı son derece kritik olup, aylık ve ücretten oluşan gelirlerin vergi matrahını etkileyen unsurları da değişiktir.Örneğin;
Devlet memurları yasası uyarınca; 2023 yılı Ocak ayı itibarıyla aylıklar halinde ele geçen yıllık 198.000 TL net (aylık) geliri olan memurun, yıllık gelir vergisi matrahı 90.900 TL ve ödediği yıllık gelir vergisi 4.200 TL. dir. Bu durumun sebebi ise; ele geçen memur aylığının yarısının vergiden muaf ek ödeme ve tazminatlardan oluşmasının yanı sıra geriye kalanının da asgari ücret kadar kısmının gelir vergisinden muaf olmasıdır. Oysa 12 ayda yıllık 200.000 TL net ücret geliri olan bir işçi ise; yıllık asgari ücret miktarının vergiden muaf olmasına rağmen, yıllıkta kalan kısmına 29.500 TL gelir vergisi ödemektedir…
Özellikle son dönemlerde işçi sendikalarının öne çıkardığı vergi dilimleri ve oranlarının mağduriyet yarattığı iddiası son derece haklı olmakla birlikte, memur sendikalarının konuya dair itirazlarının söylendiği şekliyle gerçekte kayda değer karşılığı pek yoktur. Gelir Vergisi dilimi oranlarının düşürülerek dilimlere karşılık gelen miktarlarının artırılmasının ücretlilere daha çok faydası olacaktır. Fiyatlara gömülü dolaylı vergi yükü ise her iki kesime de eşit olarak yüklenmekte olduğundan, dolaylı vergi yükü yönünden kader ortaklığı söz konusudur. Yansıma özelliği olan ve nihayette tüketicinin yüklendiği, fiyatlara gömülü KDV ÖTV stopaj harç vb. gibi dolaylı vergiler yukarıdaki örnekler üzerinden izah edilecek olursa; açlık kriterlerinin üzerinde, yoksulluk kriterlerinin altındaki aylık ve ücret gelirlerinin yıllık ortalama %5’ i de aylık ve ücret gelirine sahip tüketiciler tarafından dolaylı vergi olarak harcanmaktadır. Her iki kesim açısından da dolaylı vergi yükünde tam bir eşitlik söz konusudur. Aylık geliri olan memur ile ücret geliri olan işçi, yıllık ortalama 10’ar bin lira da dolaylı vergi ödemektedir…
Mevcut koşullarda düşük aylık ve ücret geliri ile yaşamını sürdüren kesimler açısından asıl sorun; gelir eksikliğidir. Genel bütçeden kamu personeline ayrılan pay miktarı ve ücretler genel seviyesinin düşük olmasına itiraz, hak temelli genel ortak ve sürekli bir tutum olmalıdır.Demokratik sosyal hukuk devletinde ekonomi ve vergi sisteminin bam teli, etkili verimli ve adaletli olmasıdır. Artan oranlı vergi sisteminin ekonomik koşullara göre etkili bir şekilde uygulanması, başta gelir-servet eşitsizliği olmak üzere haksız zenginleşme, aşırı zenginleşme, kayıt dışı ekonomi vb. tüm ekonomik sorun ve eşitsizliklerin adaletli bir vergi sistemi ve işleyişi ile giderilmesi esas olmalıdır. Ezcümle sosyal devletin bütçesi sosyal ve büyük olmalıdır.
2023 Ocak HALİM ÖZPINAR
*** Hesaplamalarda detay ve küsuratlar dikkate alınmamıştır.